BURHANETTİN DURAN: DEZENFORMASYON HAKİKATE KARŞI BİR TEHDİTTİR

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Ankara’da düzenlenen Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu’nda yaptığı konuşmada dezenformasyonun yalnızca yanlış bilgi olmadığını, devletlerin kapasitesine zarar verebilen varoluşsal bir tehdit haline geldiğini söyledi.

TÜRK DEVLETLERİ DEZENFORMASYONLA MÜCADELEDE BİR ARAYA GELDİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenen forumda, Türk dünyasından medya ve iletişim profesyonelleri bir araya geldi. Açılış konuşmasını yapan Burhanettin Duran, dezenformasyonla mücadelede yeni iş birliği alanlarının açılması ve iletişim cephesinde ortak hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

“İLETİŞİM CEPHESİNDE SAFLARI SIKLAŞTIRACAĞIZ”

Türk dünyasından gelen katılımcıları Ankara’da ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu belirten Duran, ortak alfabe ile yayımlanan Türk Dünyası Vizyon Belgesi’nin önemine dikkat çekti. Dezenformasyonla mücadelenin yüzyılın en kritik meselelerinden biri olduğunu ifade eden Duran, bu alanda ortak duruşun güçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.

“DEZENFORMASYON HAKİKATE KARŞI BİR TEHDİTTİR”

Duran, iletişim alanında karşılaşılan dezenformasyon, manipülasyon, siber saldırılar, nefret dili ve bilgi güvensizliğinin kamu düzenini doğrudan tehdit ettiğini belirtti. Dezenformasyonun giderek uluslararası bir enstrümana dönüştüğünü söyleyen Duran, bu tehdidin doğrudan hakikati hedef aldığını vurguladı.

MİLLİ GÜVENLİK VE TOPLUMSAL İSTİKRAR VURGUSU

Dezenformasyonun artık milli güvenlik, toplumsal istikrar ve uluslararası itibarla doğrudan bağlantılı stratejik bir alan haline geldiğini ifade eden Duran, bu tehdidin zihinsel ve algısal bir yıkıma yol açabileceğini söyledi. Dezenformasyonla mücadelenin Türk Dünyası 2040 Vizyonu ve 2025 Enformasyon Alanındaki Eylem Planı’nda yer almasının tesadüf olmadığını kaydetti.

“DEZENFORMASYON DEVLETLERİN KAPASİTESİNE ZARAR VEREBİLİR”

Burhanettin Duran, dezenformasyonun sadece küresel krizlerin bir sonucu olmadığını, aynı zamanda krizleri derinleştiren bir araç haline geldiğini belirtti. Modern dönemde savaşların yalnızca askeri yöntemlerle yürütülmediğini, iletişim alanında başlayan hibrit tehditlerle ülkelerin istikrarsızlaştırılmaya çalışıldığını ifade etti.

Türk Devletleri’ne yönelik kasıtlı ve koordineli dezenformasyon kampanyalarının giderek sıradanlaştığını söyleyen Duran, enerji, savunma, ulaşım ve ticaret koridorları gibi stratejik projelerin propaganda ve dezenformasyon faaliyetleriyle hedef alındığını belirtti. Bu tehditlere karşı en etkili yolun ortak mücadele olduğunu vurguladı.