BURHANETTİN DURAN: DİJİTAL EGEMENLİK ARTIK MİLLİ GÜVENLİĞİN AYRILMAZ BİR PARÇASI

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İletişim Başkanlığında düzenlenen “Soykırımın Kadın Tanıkları: Gazze’de Medya ve Direniş” panelinde önemli mesajlar verdi. Gazze’de yaşananların dijital alanın kritik rolünü bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Duran, dijital egemenliğin artık milli güvenlikten ayrı düşünülemeyeceğini vurguladı.

Panelde Gazze’de görev yapan gazetecilerin, özellikle kadın basın mensuplarının gösterdiği büyük cesarete dikkat çeken Duran, İsrail’in iki yılı aşkın süredir sürdürdüğü saldırıların medya çalışanlarını da doğrudan hedef aldığını ifade etti. Türkiye’nin Filistin davasına verdiği uluslararası desteğin önemine işaret eden Duran, Gazze’deki hakikat mücadelesinin küresel vicdanı harekete geçirdiğini söyledi.

“İSRAİL İNSANLIĞIN VİCDANINDA MAHKUM OLMUŞTUR”

Duran, İsrail’in işgal ve soykırım politikalarının artık dünyada açık şekilde görüldüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:

“İsrail, işgal ve soykırımla insani ve hukuki tüm ilkeleri yok saymıştır. İnsanlığın vicdanında kalıcı olarak mahkum olmuş, uluslararası mahkemelerde sanık kürsüsüne oturmuştur. Türkiye olarak süreç boyunca Filistin direnişine güçlü destek verdik; diplomatik ilişkileri sonlandırarak İsrail’e yaptırımlar uyguladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası alanda yürüttüğü yoğun diplomasi trafiğinin ateşkes sürecine kritik katkı sunduğunu ifade eden Duran, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Emine Erdoğan’ın Filistin için gösterdiği çabaların dünya kamuoyu tarafından not edildiğini söyledi.

“GAZZE’DEKİ GAZETECİLER KAHRAMANLIK DESTANI YAZDI”

Duran, İsrail’in iki yıl içinde 300’e yakın gazeteciyi hedef alarak öldürdüğünü, bu isimler arasında 37 kadın gazetecinin bulunduğunu aktardı. Bu gazetecilerden biri olan Alaa Al-Hams’ın hikâyesini paylaşan Duran, Filistinli gazetecilerin ağır saldırılar altında dahi dünyaya gerçekleri duyurmaktan vazgeçmediğini söyledi.

Duran, Batı merkezli bazı medya kuruluşlarının dezenformasyon ve manipülasyonla İsrail propagandasına hizmet ettiğini, buna karşın pek çok medya çalışanının gerçekleri duyurmak için büyük çaba gösterdiğini belirtti.

“DİJİTAL EGEMENLİK MİLLİ GÜVENLİĞİN PARÇASIDIR”

Konuşmasının dikkat çeken bölümünde dijital alanın stratejik önemine vurgu yapan Duran, şu ifadeleri kullandı:

“Gazze soykırımı göstermiştir ki dijital egemenlik, bugün milli güvenlikten ayrı düşünülemez. Sosyal medya şirketlerinin algoritmaları bir silah gibi kullanarak Filistinlilerin sesini kısmaya çalışması, dijital alanın bağımsızlığının ne kadar hayati olduğunu göstermiştir.”

Türkiye’nin bu kapsamda yerli veri altyapısını güçlendirdiğini, yerli sosyal medya platformları ve yerli içerik ağları oluşturma yönündeki çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü belirten Duran, dijital alanda bağımsızlığın ulusal güvenliğin temel unsurlarından biri haline geldiğini ifade etti.