23 yıldır hiç bir Ak partili belediyeye yolsuzluktan dolayı bir dava açılmadı.
Yani dile kolay, neredeyse bir ömür.
Bir tane bile soruşturma yok.
Tek bir fezleke, tek bir ihale şaibesi, tek bir kamu zararı raporu çıkmamış.
Gerçekten durum tam olarak böyle.

İnsan sormadan edemiyor:
Acaba bu belediyelerin başkanları evladı Resûl mü?
Yani peygamber soyundan geliyorlar da bizim mi haberimiz yok.

Yoksa hepsi Aşere-i Mübeşşere mi?
Yani cennetle müjdelenmiş on kişilik kafileye mi dahil oldu. Nedir bunun hikmeti?

Bakıyorsunuz:
İhaleler hep usulüne uygun,
İmar planları desen kusursuz,
Torpil yok, rüşvet yok, kayırma yok.
Ya gerçekten mi?
Yani tek bir fire yok mu?
Bir dosya? Bir kayıp fatura? Bir danışmanın yurt dışı gezisi bile mi?

Anlaşılan öyle…
Bu arkadaşlar evliyalarla yarışıyor…
Hatta hatta onları bile sollamış olabilirler.

Tabii diğer tarafta CHP’li belediyeler var…
Onlar günahkâr kul kategorisinde.
Onlara operasyon yapılabiliyor, müfettiş gönderilebiliyor, sabah baskını serbest.
Onların başkanı koridorda kahkaha atsa “belediyeyi eğlence merkezine çevirdi” diye manşet oluyor.
Birine süt dağıttı diye soruşturma, diğerine simit yardımı yaptı diye fezleke…
Bu günahkarlar, halkı doyurmaya çalışıyorlar; ama İçişleri onları boğmaya yeminli.

Şu adalet terazisi de acayip şey…
Bir kefesine pazardan bir kilo elma çalanı koyuyorsun, öbürüne milyonluk imar vurgununu…
Ama nedense hep elma tarafı ağır basıyor.

Kısacası:
CHP’li belediyeler günahtan yargılanıyor,
AK Partili belediyeler günahsızlıktan kanatlanıp gökyüzüne “miraca” çıkacak.

O yüzden diyorum ki:
Azıcık günah işleyin.
İnsan olduğunuzu bilelim.
Bir ihaleyi kayırın mesela, küçük bir rant paylaşın, en kötü ihtimalle bir akrabanızı işe alın.
Hiç değilse “kul” kalın.
Bu kadar arınmışlık, bu kadar paklık…
Sadece sorgulamayı değil, inancımızı da zorluyor.

Kısacası AK Parti’nin belediyelerinin de biraz günaha ihtiyacı var.