Haber Bandı Yazarlar Kardelen Altunsuyu Seçim mi İhtiyaç mı
Kardelen Altunsuyu
Yazara Ait Tüm Yazılar
Kardelen Altunsuyu Mail Adresi
Seçim mi İhtiyaç mı
24 Ekim 2025

İlişkiler söz konusu olduğunda bazı ezberleri sorgulamak kolay değildir. Bize yıllarca “doğru” diye öğretilenlerle yaşar, onların dışına çıkmaya cesaret edemeyiz. Oysa belki de en büyük yanılgılar tam da bu sorgusuz kabullerin içinde gizlidir.

Kadın-erkek ilişkilerinde bize hep aynı şey söylendi: Kadın, erkeği yetersiz hissettirmemeliydi. Erkek, kadının yanında kendini güçlü ve tamamlanmış hissetmeliydi. Eğer bir kadın her işini kendi başına halledebiliyorsa, kimseye ihtiyaç duymadan ayakta kalabiliyorsa bu çoğu zaman bir tehdit olarak görüldü. Çünkü bu durum erkeğin egosunu sarsar, alıştığı rolü sorgulamasına neden olurdu. Kadının gücü karşısında kendini eksik hisseden erkek ya uzaklaşır ya da ilişkiyi yönetemez hâle gelirdi.

Belki de bu ezber baştan aşağı bir yanılgıydı. Bu düşünce zihnimde dönerken izlediğim bir filmde duyduğum bir cümle dikkatimi çekti ve uzun süre aklımdan çıkmadı. Bir adama sevdiği kadının gücünün onu korkutup korkutmadığı sorulduğunda şöyle dedi:
“Sevdiğim kadından daha güçlü olduğum gün bırakırım onu.”

Belki de mesele, kadının gücünden korkmak değil; o gücün yanında kendine yer açabilmeyi öğrenmektir. Bazı erkekler kadının gücünü tehdit gibi görürken bazıları için bu bir armağandır. Çünkü onlar, bir “ihtiyaç” değil bir “seçim” olduklarını bilir ve bu farkındalığın ne kadar değerli olduğunu anlayabilirler.

Burada sözünü ettiğimiz “güç” sadece maddi değildir. Asıl mesele, kadının duygusal olarak da güçlü olabilmesindedir. Kendisini tamamlaması için bir erkeğe ihtiyaç duymayan, sevgisini bir bağımlılığa çevirmeyen, onsuz da kim olduğunu bilen kadınlardan söz ediyorum. Bu kadınlar, birini yanında tutmak için duygusal oyunlara başvurmaz, onun zaaflarını kullanarak sevgiyi garantilemeye çalışmaz.
Aksine, tüm bu gücüne rağmen birini hayatına dahil ettiğinde, o tercih çok daha derin ve bilinçli bir anlam taşır.

Çünkü bir insanın “onsuz da olurum” diyebildiği hâlde birini tercih etmesi sevgiyi çok daha gerçek kılar.
İhtiyaç duyduğumuz için değil, gerçekten istediğimiz için yan yana olabilmek ilişkileri büyütür. Ve belki de sevgi, ihtiyaçla tercih arasındaki o ince çizgide anlam kazanır.

Çevreme baktığımda ilişkilerin çoğunun hâlâ ihtiyaç ve alışkanlıklar üzerine kurulduğunu görüyorum. İnsanlar yan yana olmayı gerçekten istedikleri için değil, eksik hissetmemek ya da yalnız kalmamak için birbirini seçiyor. Oysa gerçek bağ, bir boşluğu doldurmak değil, zaten tamamlanmış iki hayatın yan yana akmasına izin vermektir. Belki de en güçlü ilişkiler, kimse kimseye mecbur olmadığı hâlde yan yana kalmayı bilinçli olarak seçenlerin kurduklarıdır.

Bildiğim tek şey şu:
Seçim, ihtiyaçtan çok daha kıymetlidir.
Çünkü ihtiyaç bittiğinde her şey sona erebilir. Ama seçim, her defasında yeniden ve isteyerek yapılır. Ve belki de gerçek sevgi tam olarak burada başlar.


Seç