PERSEPOLİS
29 Mayıs 2025

Persepolis, İran'ın güneybatısında yer alan Taht-ı Cemşid olarak da bilinen antik bir şehir.  MÖ 331'de Büyük İskender'in Persleri yenerek yaktığı bu şehir 1930 yılına kadar toprak yığınları altında kendi haline terk edildi. Gün yüzüne çıkınca da gün yüzü göremedi maalesef IŞID zihniyeti nasıl Palmira’yı yok ettiyse 1979 yılındaki İslam Devrimi’nden sonra heykellerin tekrar tahrip edildiği antik kenttir Persopolis.

Filmi afişindeki ifadeyle özetleyebiliriz:  “Persepolis…Bir çocuk…bir aile…bir ülke…Bir rejim….Değişiyor.”

Tahran’da ailesi ile birlikte yaşayan küçük Marjane’in ve ailesinin hayatı, Şah rejiminin devrilmesiyle değişiyor. Persepolis anime film gibi kurgulansa da İran rejimini çok gerçekçi ve etkili bir şekilde yansıtıyor. Mesela filmdeki ahlak polisleri Marjane’nin tişörtündeki “Punk is not dead” ifadesi nedeniyle kızı tartaklıyorlar.

Ahlak polisleri İrşad Devriyesi olarak da bilinen genellikle halkın yoğun bir şekilde bulunduğu kamusal yerlerde duran ve kötü örtülmüş başörtülüleri gözetlemek, durdurmak ve alıkoymak için çarşaflı kadınların eşlik ettiği erkek mürettebatlı bir minibüsten oluşan bir ekip ve bu ekip Masha Amini’yi 2022’de saçları göründüğü için döve döve öldürdü.  

Neden mi bu konu? Çünkü 10. Yargı Paketi içinde “Ahlak polisliği” var. Alican Uludağ özel haberinde “TBMM AKP Grup Başkanlığı’nda halen çalışmaları süren 10’uncu Yargı Paketi’nden LGBTİ+ bireylerin her hareketini “suç” haline getiren, Türkiye’yi Suudi Arabistan/İran’a çevirebilecek, sokakta “ahlak polisi” uygulamalarına neden olabilecek düzenlemeler çıktı.” Diyor. 

Bu haberdeki Arabistan’ın çıkartılması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Sudiler 2018’den bu yana şahlandı… Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın (Hani ülkesinin Filistin politikasını eleştiren gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı İstanbul’da konsoloslukta özel timiyle yok eden Sudi prens) Vizyon 2030 projesi kapsamında ülkede ilk defa güzellik yarışması yapıldı. Kadınların araç kullanmasına yönelik yıllardır uygulanan yasak kaldırıldı. Kadınların yanlarında vasisi erkek olmadan da seyahat etmesine izin verildi. Kamu alanlarında kadın ve erkeklerin bir araya gelmesini engelleyen yasak kaldırıldı. Kadınlar maç izlemek için stadyuma girdi, kadın ve erkeklerin birlikte konsere gitmelerine izin verildi. Yani artık kimse “Yallah Arabistan”a diyemeyecek. Bu gidişle ahlak polisliği de bize gelecek…

Peki bizdeki ahlak polisleri iki yetişkinin rızaya dayalı ilişkisine müdahale etmek yerine gerçekten ahlakla ilgilense… Mesela kendine 1.2 milyon maaş bağlayan rektörün görevden alındıktan sonra valinin kendisine plaket vermesini gayri ahlaki bulsa daha iyi olmaz mı?

Kültür elçisi Nurettin Yıldız’ı, 6 yaşındaki kızlara nikâh düşebileceğini konferanslarında anlattığı için “pedofiliyi özendirdiği” gerekçesiyle uyarsa? 

Ensar Vakfı’nda 40 erkek çocuğa tecavüz olayının araştırılmaması için yapılan meclis oylamasından sonra “başardık” diye hatıra fotoğrafı çektiren aile bakanının karşısına geçip bu mu ahlak ayıp değil mi dese?  

Buralarda ortaklaşıyoruz bence başka türlü kimin ahlakını kime ne şekilde dikte ettirecekler kaygısını yaşamamak mümkün değil. Bunlar torba yasalarla halledilebilecek meseleler de değil. Yasalarda rüşvet de suç, tecavüz de. Yeter ki kanunlar herkese eşit bir şekilde uygulansın. Bu bağlamda Türkiye de bir anayasa sorunu da yok. Anayasaya uyulmaması sorunu var. Öyle olmasa Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay serbest bırakılsın kararına uyulması gerekirdi. İktidar elindeki yargı sopasını kendisine biat etmeyenlere hoyratça kullanıyor.

 En son 17 yaşında bir çocuğu öldürüp 3 kişiye de yaralayan KIZILAY eski başkanı Kerem Kınık’ın kızı Zehra Kınık 4 yıl 2 ay ceza aldı ancak hükmün açıklanması ertelendiği için 1 gün bile ceza evinde yatmadı.  1 gün bile yatarı olmayan protesto suçundan 71 gündür cezaevinde tutulan gençlerin okullarını uzatması peki. Ahlak polisleri bu çifte standart sorununu çözebilecek mi? 

Turgut Uyar’ın dizeleriyle bitirelim…

“adamlar kadınları alıp arabistana götürürlerdi balkonlu evlere koyarlardı gündüz işlerinde güçlerinde onların evlerde beklediğini düşünüp hızlanırlardı, onları kucaklarlardı, çocuk yaptırırlardı onlara

adamlar kadınları alıp arabistana götürürlerdi.

dünyanın en güzel arabistanına.”

Bilin bakalım burası neresi?


Seç